Eymen Özel 11A

 Felsefe

Proje Konusu: -Ahmet, kör olduğunu bildiği Mehmet’in bir

uçuruma doğru yürüdüğünü görüyor, ama ondan hoşlanmadığı

için aşağıya yuvarlanmasına göz yumuyor. Bu cinayet sayılır mı?

Verilen senaryoya göre, öncelikle kendi düşüncemi, ardından

felsefenin bu duruma nasıl yaklaştığını ele alacağım. Ahmet’in o

anda orada bulunması, olayın seyrini değiştirebilecek bir

durumken, onun hiçbir şey yapmaması ve Mehmet’in aşağıya

yuvarlanması cinayet olarak nitelendirilemez. Bu yüzden her

bireyin yaptığı eylemler karşısında sorumluluklarını üstlenmesi

beklenir ve buna doğrudan cinayet demek doğru olmaz. Her ne

kadar etik açıdan sorgulanabilir olsa da, Mehmet oraya belki

kendi isteğiyle gitmiş ve aşağıya yuvarlanmıştır. Bu detayları ve

verilmeyen bilgileri göz önünde bulundurduğumuzda, olayı

tamamen Ahmet’e yıkmak doğru olmaz.

Ahmet’in kararını felsefi açıdan ele alırsak, Kant’ın Ödev Ahlakı

bize bu durumu anlamamızda yardımcı olacaktır. Kant için

ahlaki bir eylemin, kişinin salt eğilimi, hissi ya da bir çıkarı olması

dolayısıyla değil de bir görev anlayışıyla ortaya konduğu

apaçıktır. Yani ödev ahlakı için ahlaki eylemin ölçütü, görev

anlayışıdır. Bundan dolayı, örneğin ihtiyacı olanlara fazlasıyla

merhamet hissettiğim için bir yardım kuruluşuna bağış yapmış

olmam, Kant’a göre zorunlu olarak ahlaki bir eylemde

bulunduğum anlamına gelmez. Eğer eylemim bir görev anlayışı

yerine merhamet hissim üzerinden şekilleniyorsa, bu durumda

o eylem ahlaki değildir. Benzer şekilde, çevremde iyi biri olarak

görünmek ya da insanlar tarafından takdir edilmek için yardım

ediyorsam, yine ahlaki bir eylemde bulunmuyorum; sadece

kendi çıkarım için hareket etmiş oluyorum.

Sonuç olarak, Ahmet Mehmet’i sevmediği için duygularından

etkilenerek hareket etmiş ve ölümüne neden olmuştur. Bu 

davranış, Kant’ın ödev ahlakına göre ahlaki değildir ve görev

anlayışına aykırıdır.

Eymen ÖZEL

1323

11-A