Armin Görnük 11A P2
"Çünkü insan, birey olarak yalnız kendi kişisel hayatını değil, aynı zamanda, bilinçli veya bilinçsiz olarak, kendi çağının ve çağdaşlarının hayatlarını da yaşar..." Bu söz, insanın sadece kendi hayatını yaşayan izole bir varlık olmadığını, yaşadığı dönemin şartlarından ve çevresindeki insanlardan ister istemez etkilendiğini anlatıyor. Bence bu düşünce insanı anlamak için çok önemli bir noktaya değiniyor. Çünkü çoğu zaman “Bu benim hayatım, kendi kararlarım” diye düşünsek de aslında aldığımız kararların, düşüncelerimizin ve davranışlarımızın arkasında yaşadığımız çağın izleri bulunur. Öncelikle insan, doğduğu andan itibaren hazır bir dünyanın içine gelir. Aile yapısı, toplumun değerleri, ekonomik durum, teknoloji, eğitim sistemi gibi pek çok etken bireyin hayatını şekillendirir. Örneğin bugün yaşayan bir genç ile yüz yıl önce yaşayan bir gencin hayalleri, korkuları ve hedefleri aynı değildir. Bunun sebebi onların kişiliklerinin tamamen farklı olması değil, yaşadıkları çağların farklı olmasıdır. Bu da gösteriyor ki insan, farkında olmasa bile kendi döneminin ruhunu taşır. Sözde geçen “bilinçli veya bilinçsiz olarak” ifadesi de çok anlamlıdır. Çünkü bazen çevremizden etkilendiğimizi biliriz; örneğin arkadaşlarımızın fikirlerinden etkilenir, toplumda kabul gören düşünceleri benimseriz. Ama bazen de bunun farkında bile olmayız. Giydiğimiz kıyafetler, kullandığımız kelimeler, sosyal medyaya bakışımız hatta başarıyı nasıl tanımladığımız bile çağımızın bize sunduğu kalıplarla şekillenir. Bu etkiler çoğu zaman o kadar doğal gelir ki bunları kendi özgün düşüncelerimiz sanırız. Ayrıca insan sadece çağını değil, çağdaşlarını da “yaşar”. Yani etrafındaki insanların sevinçleri, acıları, umutları ve korkuları bireyin hayatına karışır. Toplumda yaşanan bir kriz, bir savaş, bir hastalık ya da büyük bir başarı, tek tek bireylerin hayatlarını etkiler. İnsan başkasının yaşadıklarına tamamen kayıtsız kalamaz. Bu yüzden bireysel hayat ile toplumsal hayat birbirinden kopuk değildir. Sonuç olarak bu söz, insanın hem bireysel hem de toplumsal bir varlık olduğunu güçlü bir şekilde vurguluyor. İnsan kendi seçimlerini yapar ama bu seçimler boşlukta oluşmaz. Yaşadığı çağ ve birlikte yaşadığı insanlar, onun düşünce dünyasının bir parçası hâline gelir. Bu düşünce bana göre insanı yargılarken ya da anlamaya çalışırken daha dikkatli olmamız gerektiğini de hatırlatıyor. Çünkü bir insanı tam olarak anlamak için sadece onun kişisel hayatına değil, yaşadığı döneme ve topluma da bakmak gerekir.
Armin Görnük 11A 213
Yorumlar
Yorum Gönder