Asya Akkaşlı 11A P2

 Asya Akkaşlı 11/A 1573



İnsan Yalnızca Kendi Hayatından mı İbaret?


İnsan, dünyaya tek başına gelir ama hiçbir zaman tamamen yalnız yaşamaz. Doğduğu andan itibaren ailesiyle, çevresiyle ve toplumla iç içe olur. Bu yüzden insanın kişiliği, düşünceleri ve hayata bakışı yalnızca kendi yaşadıklarıyla değil, çevresindeki insanların hayatlarıyla da şekillenir. Kendi hayatımız bizim için önemli olsa da, başkalarının yaşantıları da bizi etkiler ve değiştirir.


İlk olarak insan ailesinden etkilenir. Aile, bireyin ilk öğretmenidir. Anne ve babanın davranışları, konuşma şekilleri ve hayata karşı tutumları çocuk üzerinde derin izler bırakır. Sevgi dolu bir ortamda büyüyen bir insan daha güvenli olabilirken, baskı altında büyüyen bir insan daha çekingen olabilir. Bu durum gösterir ki insanın kişisel hayatı bile aslında başkalarıyla birlikte şekillenir.


İnsan büyüdükçe çevresi genişler. Okul, arkadaşlar ve öğretmenler hayatın önemli bir parçası olur. Arkadaş çevresi insanın düşüncelerini etkiler. Kimi zaman bir arkadaşın söylediği bir söz, insanın bakış açısını tamamen değiştirebilir. İnsan başkalarının yaşadığı zorlukları gördükçe empati kurmayı öğrenir. Empati ise insanı olgunlaştıran önemli bir değerdir.


İnsan sosyal bir varlıktır.

-Aristoteles


Çevredeki insanların yaşantıları, insanın kendi hayatını sorgulamasına da neden olur. Başkasının yaşadığı bir başarı insanı motive edebilirken, yaşanan bir kayıp insanı düşündürebilir. Bir insan başkasının düştüğünü gördüğünde daha dikkatli yürümeyi öğrenir. Hayat, sadece yaşananlardan değil, gözlemlenenlerden de oluşur.


Jean-Paul Sartre, “İnsan özgürlüğe mahkûmdur” demiştir (Sartre). Bu söz, insanın seçimlerinden sorumlu olduğunu anlatır. Ancak insan seçim yaparken bile çevresinden etkilenir. Toplumun beklentileri, insanların yargıları ve yaşanan olaylar kararlarımızı şekillendirir. Bu yüzden insanın özgürlüğü bile çevresiyle bağlantılıdır.


Bazen insan farkında olmadan başkalarının hayatlarını kendi hayatına örnek alır. Bir öğretmenin idealist tavrı, bir arkadaşın azmi ya da bir yakının fedakârlığı insanı etkileyebilir. Bu etkiler zamanla kişiliğin bir parçası hâline gelir. İnsan değiştiğini fark etmese bile, çevresi onu değiştirmiştir.


Dün dünde kaldı cancağızım, bugün yeni şeyler söylemek lazım.

-Mevlânâ


Bu söz, değişimin kaçınılmaz olduğunu anlatır. İnsan çevresiyle birlikte değişir. Yaşanan her olay, görülen her hayat insanın düşüncelerine yeni bir pencere açar. Birey etrafinda gördüğü olayları farkında olmadan kendi hayatına katar. Zaman geçtikçe kendisine yeni bir hayat, yeni bir benlik oluşturur. Bu da insanı geliştiren bir süreçtir. Bu süreci güzel yöneten kişi, kendi ruhunu çağa ayak uyduracak şekilde de yönetmiş olur. 

Sonuç olarak insan yalnızca kendi hayatından ibaret değildir. Çevresindeki insanların yaşantıları, toplumun yapısı ve yaşanan olaylar insanın kişiliğini ve düşüncelerini etkiler. Bu etkileri en iyi şekilde, kendi özgürlüğünü kısıltlamadan yürütebilen kişi hayatta asıl başarıya ulaşır. Sürekli çevreden aldığı etkilerle yola çıkan insan başarılı olamazken veya sadece kendisinin hislerini ve özgürlüğünü düşünen insan istediği hayata erişemezken, ikisini aynı anda idare edebilen kişi başarılı olur. İnsan, başkalarının hayatlarından ders alarak kendini geliştirir. Bu yüzden insanı anlamak için sadece onun yaşadıklarına değil, içinde bulunduğu çevreye de bakmak gerekir. İnsan, hem kendi hikâyesinin yazarıdır hem de başkalarının hikâyelerinden etkilenen bir okuyucudur.


Bana soracak olursanız, kişinin iki yönden de kendisini geliştirmiş olması gerekir. Hem kendi istek ve arzularına göre hareket etmeli, hem de olabildiğince (ki bu oldukça az olmalıdır) çağa ayak uydurmalıdır. İki türlü de sosyal ilişkilerini geliştirebilir, başarılı olabilir ve istediği hayata erişebilir.


KAYNAKÇA

Aristoteles, Politika.

Sartre, Jean-Paul, Varoluşçuluk Bir Hümanizmdir.

Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî, Mesnevî.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Emre Çulcu 11A P2

Yağız Demir 11A P2

Toprak Örnek 11A P2