Sıla Yonca 11A
Akıl veya Bilinç insan türü için bir yara mıdır yoksa bir nimet mi?
Benim bu konuda görüşüm ikisinin de olduğu kanaatinde.Biz insanları hayvanlardan ayıran en önemli özelliklerden biri düşünebiliyor olmamız.Bu kimi insan için bir ceza kimin içinse bir nimet.Bilinçten bahsedersek örnek olarak geçmişi hatırlamak diyebiliriz ve bununla ilgili olarak kimisi için geçmişi hatırlaması bir bataklıkken kimisi içinse adeta bir cennet.
Hafızamız yani geçmişimiz bizim peşimizi bırakmayacak.Yani bu yüzden bu soruya bir nimet veya yara demek gibi bir genelleme yapamam ,kişiden kişiye göre değişir.
Geçmiş hatalarını hatırlamak her insan için kötüdür belki zamanında aklından geçen kötü bir düşünce veya pişmanlıkları aklından çıkmaz ve belki bir rüyaya dalarken veya ansızın düşünürken aklına ve daha sonrasında içine bir sıkıntı olarak düşüverir .
Ancak bize kendini bir yara olarak düşündürme sebebi ise artık geçmişte kalmış olmasıdır ve artık yapacak bir şey olmamasıdır.
Hep geçmişten konuşmamak lazım örneğin çok düşünen bir insansın ve sadece günlük konuşmaların olduğu yani tartışmalı bir ortamda bile değilsin ancak ortaya atılan herhangi bir basit soru aklınında o kadar çok sorun oldu ki bu içine sıkıntı oluverdi. Maalesef o an sohbet anında olduğun kişilere bu görüşlerini söyleyemiyorsun çünkü saçma demelerinden çekiniyorsun ve bu düşüncelerinle baş başa kalıyorsun.Bu durumda akıl yani bilinç bir yara veya bir sıkıntı oluyor senin için. Veya bunu konusma olarak kısıtlandırmamak lazım. Mesela fazla empatinin akılda olan etkilerinden bahsedeyim. Karşımda birisi var ve oldukça dertli ancak benim hem yapabilecek bir şeyim yok hem de bu sıkıntıdan uzak çok güzel bir hayatım var ancak karşımdaki kişinin dertli hali beni o kadar etkiledi ki aklımda bir yerlerde kaldı ve beni sürekli yavaş yavaş dertli bi hâle sokmaya başladı.
Ve bu yara konusu için duyguları çok yaşamak veya duygusallıktan bahsedicem.
Aslında bu konu akıl için hem yara hem de bir nimet . Yara kısmından kısaca bahsedeyim :
fazla duygusallıgın bilinçte yani akılda oluşturduğu hasar bazı psikolojik hastalıklara sebep olmakla beraber kişinin hayatını her anlamda kötü etkiler.
Nimet kısmından bahsedicek olursak duygusallık sayesinde duygularımızı hissedebiliyor yeteri kadar empati yapabiliyor ve düşünceli bir insan olmamıza yardımcı oluyor.Bu özellikler insanı insan yapan en temel özelliklerdir. Çünkü duygusuz düşüncesiz bir insanın yapabileceklerinin sınırı yoktur.
Sonuç olarak ben hem nimet hemde yara olduğunu düşünüyorum.
Sıla Yonca 1357 11A
Sana katılıyorum Yonca
YanıtlaSilYazı, büyük ve önemli bir felsefi soru üzerine kurulmuş: akıl/bilinç – yara mı, nimet mi? Bu tip “yüksek düzeyde düşünme”yi gerektiren bir konu seçimi oldukça olumlu.
YanıtlaSil“Biz insanları hayvanlardan ayıran en önemli özelliklerden biri düşünebiliyor olmamız.” gibi bir tanıtımla başlamışsın; bu, temel kavramlara değinerek iyi bir giriş sağlıyor.
Yazıda hem “yarası” hem “nimeti” yönünden düşünmüşsün, yani tek taraflı değil – bu da eleştirel düşünme becerisini gösteriyor: “kişiden kişiye göre değişir” diyerek genelleme yapmaktan kaçınman iyi.
Empati ve duyguya dair örnekler vermen (geçmiş hatalar, empatiyle yaşanan sıkıntı) yazıyı soyut bir felsefi tartışmanın ötesine çekmiş, somutlaştırmışsın.
Fakat:
Metinde felsefi kaynaklara/düşünürlere atıf yok. Örneğin “akıl” veya “bilinç” kavramı üzerine klasik filozofların görüşlerine yer verseydin yazın hem zenginleşirdi hem akademik düzeyi yükselirdi (örneğin Platon, Descartes, Kant gibi).
Bazı cümleler daha açık biçimde yapılandırılabilir. Örneğin “Bu durumda akıl yani bilinç bir yara veya bir sıkıntı oluyor senin için.” gibi cümleler biraz dağınık; “akıl/bilinç” hangi yönüyle “sıkıntı”ya dönüşüyor — bu bağlantıyı biraz daha netleştirsen fayda olur.
Yazının başlığı “Akıl veya Bilinç insan türü için bir yara mıdır yoksa bir nimet mi?” ama metinde “geçmiş hatalar”, “empati”, “duygusallık” gibi temalar öne çıkıyor; daha doğrudan “akıl/bilinç” ile ilişkisi kurulursa konu odaklılığı artar.
Sonuç kısmı kısa kalmış (“Sonuç olarak ben hem nimet hem de yara olduğunu düşünüyorum.”) — sonuç bölümünde neden böyle düşündüğünü özetleyebilir, iki tarafın avantajlarını/dezavantajlarını net çizgilerle belirtebilirdin.
Öneriler & Bağlantılar
Yazını destekleyecek bir filozof seç: Örneğin Kant’a göre “akıl” insanın kendini ve dünyayı anlamasının aracıdır; Freud açısından “bilinç” ve “bilinçaltı” gibi ayrımlar yapılır. Bu tür bağlantılar yazını hem derinleştirir hem özgün kılar.
“Nimet” kısmı için bir örnek oluştur: Duygusallığın insan olma açısından önemi güzel vurgulanmış; ama “yarası” kısmında da daha güçlü bir örnek olabilir — örneğin aşırı düşünen bir kişinin karar verememe durumu ya da kaygı hali.
Yazının başlığına uygun olarak “akıl” ve “bilinç” kavramlarını tanımlaman gerekebilir. İkisi arasındaki farkı belirtmek (örneğin bilinç aklın farkında olması mı, akıl düşünme sistemi mi?) yazının felsefi arka planını güçlendirir.
Yazıyı bölümlere ayırarak yapılandırabilirsin: Giriş (konunun tanıtımı), “yarası” kısmı (dezavantajlar), “nimeti” kısmı (avantajlar), sonuç. Bu yapı okuyucunun konuyu takip etmesini kolaylaştırır.