Emre Çulcu 11A P2
Çünkü insan, birey olarak yalnız kendi kişisel hayatını değil, aynı zamanda bilinçli ya da bilinçsiz biçimde yaşadığı çağın izlerini de taşır. İnsan, zamanın dışında duran bir varlık değildir; aksine, içinde bulunduğu dönemin düşüncelerinden, korkularından, umutlarından ve değerlerinden beslenir. Günlük yaşamda verdiği kararlar, benimsediği tutumlar ve hayata bakışı, çoğu zaman çağının ona sunduğu sınırlar içinde şekillenir.
Her birey kendini özgür ve bağımsız zanneder; ancak düşüncelerinin kökenine indiğinde, toplumsal etkilerin ne kadar güçlü olduğunu fark eder. Okuduğu kitaplar, dinlediği sözler, tanık olduğu olaylar ve paylaşılan acılar, insanın iç dünyasında iz bırakır. Bu nedenle insan, sadece kendi hikâyesinin değil, aynı zamanda çağdaşlarının ortak hikâyesinin de taşıyıcısıdır. Kendi hayatını yaşarken, farkında olmadan başkalarının hayatlarıyla kesişir ve onları da yaşar.
İnsan, çağının tanığıdır; fakat yalnızca tanık olmakla kalmaz, onu şekillendiren bir özne hâline de gelir. Sessiz kalışıyla, itiraz edişiyle ya da kabullenişiyle yaşadığı dönemin ruhuna katkıda bulunur. Bu yüzden bireyin sorumluluğu yalnız kendine karşı değil, yaşadığı zamana karşı da vardır. İnsan, ancak bu sorumluluğun bilincine vardığında hem kendini hem de çağını anlamlandırabilir.
11/A Emre Çulcu 782
Yorumlar
Yorum Gönder