Ayşe Cemre Selek 11A
Bir insan neden ancak özürse onurlu yaşayabilir?
Aslında cevap çok açık bence. onurlu olmak insanın
kendisinin seçtiği, kendisine göre doğru olan şekilde davrandığında mümkündür
ve birinin özgürlüğü yoksa kendi kararlarını verme ve kendi değerlerine göre
davranma olanağı da yoktur.Onur, insanın kendine ve başkalarına karşı saygılı
olabilmesidir. Onurlu bir insan, doğru bildiği şeyden vazgeçmez ve kendi
değerlerinden ödün vermez. Özgürlük ise, bir insanın kendi kararlarını baskı
altında kalmadan verebilmesidir. Tanımlarına bakıldığında bile, onur için
özgürlüğün gerekliliği açık ve nettir.
Onurlu bir yaşam, doğruyu ve yanlışı kendi aklıyla ayırt
edebilmekle mümkündür. Özgür olmayan biri, korkudan ya da zorlamadan dolayı
yanlış yapabilir. Örneğin, biri yalan söylememesi için tehdit edilirse ve yine
de doğruyu söylerse, bu onun özgür iradesini kullandığını gösterir. Bu seçim,
onun hem özgür hem onurlu bir insan olduğunu kanıtlar. Çünkü zor durumda bile
vicdanına göre davranmıştır. Ancak yalan söylediği taktirde de tam olarak
onursuz sayılmaz, çünkü tehdit eylemi onun özgürlüğünü kısıtlar ve belki kendi
değerlerine uyarak doğruyu söylemeyi çok istese de korkudan bunu yapamayabilir.
Onur çoğunlukla davranışlarla ilişkilidir ama bir insan
onurlu davransa bile özgür değilse, o kişi tam anlamıyla onurlu sayılmaz bence.
çünkü o onurlu davranışı kendisi seçmemiş olabilir. özgür olmayan bir insan
başkalarının baskısıyla yaşıyordur. Bu durumda kendi vicdanına göre değil,
başkalarının istediği gibi davranır.O zaman da yaptığı iyilikler bile gerçek
anlamda “onurlu” olmaz, çünkü kendi seçimi değildir. onurun tanımında ise
açıkça bireysel değerler ve seçimlerle ilişkili olduğu bellidir.
Onurlu yaşamak için insanın iç ve dış ilişkilerinde ahlaken
doğru ve yanlış, iyi ve kötü arasında sınırı belirlemesi gerekir. bu ayrımı
bilmeyen kişi de onurlu davranabilir ama belki de içsel değerlerine değil
insanların gözündeki değerine göre haraket etmiştir ve bu da onurlu sayılmaz
bence. üstelik onurlu bir insandaki kendi değerlerinden ödün vermeme kuralına
uyacağını sanmıyorum çünkü ahlaki olarak kendi doğru, yanlış iyi ve kötü
gördüğü şeyleri belirlemediyse kendisine ait bir değer oluşturmamış demektir.
18.yüzyıl filozofu Immanuel Kant’a göre insan onuru, insanın
özgür iradesinden gelir. bir insan, kendi eylemlerini kendi aklıyla seçebildiği,
özgür iradeye ve akla sahip olduğu için değerlidir. Başka birinin zorlamasıyla
değil, vicdanına ve aklına dayanarak hareket eden kişi onurludur. Yani ona göre
"özgür irade" esastır ve insanın kendi amaç ve hedeflerini
belirlemesi için gereklidir amaçlar ve onlar uğruna yapılan davranışlar onurlu
veya değildir, bu kişiden kişiye değişir. Benzer şekilde Rousseau da insanın
doğuştan özgür olduğunu söyler. Toplum baskısı altında yaşayan birey, hem özgürlüğünü
hem de onurunu kaybeder. Bu yüzden özgürlük, onurlu bir yaşamın temel şartıdır.
Kısacası bir insan kendi kararlarını özgürce verebiliyorsa,
ahlaki sorumluluk da taşır ve işte bu sorumluluk, ona onur kazandırır.
Özgürlüğü elinden alınan biri, başkalarının kurallarına uymaya zorlanır ve
kendi benliğini yitirir.O yüzden, onur özgürlüğün içinde var olabilir; biri
olmadan diğeri eksik kalır.
Ayşe Cemre Selek
11/A 1439
Özgürlük ve onur kavramlarını günlük bağlamda ele alması samimi ve anlaşılır.
YanıtlaSil